3. Bölüm : Çeviri Semih Bingöl
Bazen hizli bir teknenin firtinanin onunden kacabilecegi soylenir. Dogrudur, tabii ki birkac gun boyunca saatte ortalama 20 mil hiz yapabilirse! Buyuk ve hizli teknelerin kucuk ve yavas teknelerden daha emniyetli oldugu propagandasini yapan insanlar mevcuttur. Bu insanlar kucuk ve yavas teknelerden cok daha pahali olan buyuk ve hizli tekneleri yapip satarlar, bu yuzden de deneyimsiz musterileri hizin emniyete esit olduguna ikna etmek icin buyuk paralar harcarlar. Bu duygu somurusu ise de yarar; yani hangi sersem lanet olasi birkacyuzbin dolar icin karisinin ve cocuklarinin emniyetini feda eder?
Her sey bir yana, kucuk tekneler firtinalara cok iyi dayanabilir. Colin Archer'lar, Westsail 32'ler, ve John G. Hanna'nin Carol ve Tahiti kecleri hizdan cok kotu havaya dayanikliliklariyla unludur. Tabii ki bu hiz yapamadiklari anlamina gelmez. Bu tekneler genellikle bilincli olarak yavas seyreder, bazen de tayfa azligindan. Ama zorlandiklari zaman ekibin geri kalanina topuklarini gosterebilirler. San Fransisko'dan Hawaii'deki Oahu'ya yapilan prestijli Pasifik Kupasi yarisini Dave King'in standart bir Westsail 32 olan teknesi Saraband ile hem sinifinda, hem de handikapta birinci gelerek kazandigini kimse unutmamalidir. Degerli deniz bilimcisi Marchaj'a gore denizde emniyet dort degisik faktor icerir. "Denize elverislilik-unutulan faktor" isimli kitabinda Marchaj soyle der: "Hava kosullarinin getirdigi her turlu probleme dayanikli, dolayisiyla denizde istatistiksel olarak mumkun olan butun kosullarda saglam ve emniyetli olacak bir deniz tasiti tasarimlamak olanaksizdir." Ote yandan, felaket olasiliginin azaltilabilecegini, ve bazi teknelerin digerlerine gore daha yuksek kurtulma sansi olacagini da ilave eder.
Bu dort faktor sunlardir: Teknenin tasarimi, havanin siddeti, ekibin deneyimi ve yetenegi, ve dupeduz sans. Sonuc olarak, teknenin hizini da belirleyen tasarimi son derece onemli olmakla birlikte denizde emniyetin sadece bir parcasidir. Bunun dogrulugunu gormek icin Guinness rekorlar kitabina bir goz atmaniz yeter. Bazilari bir kuvetten bile kucuk olan kac tane ceviz kabugunun Atlantigi gectigini gorebilirsiniz (ornegin Eric Peters'in 5 ft 10.5 inc'lik Toniky Nou adli teknesi - 179 santimetre). Burada fazla bir hizdan soz edemeyiz herhalde. Hiz iyidir, ama emniyet icin sart degildir.
4. Bölüm Çeviri Özkal Özsoy
SCA: Açık denizde kullanılmak üzere tasarımını yaptığınız küçük boyutlu (7.6m nin altında) yelkenlilerde olması gerektiğiniz düşündüğünüz karekteristik özellikleri sizce önem sırasına göre sıralayabilir misiniz?
Baker: Önemlerine göre kabaca sıralarsak;
1. Batmaz olmalı. Bu özellik mümkünse yüzebilen katı malzemeler kullanılarak sağlanmalı. Mesela katı-kalın köpük dolgular.
2. Sabit omurgalı olmalı
3. Yelken alanı kolayca azaltılabilir olmalı.
4. Yaşam alanları tamamen su geçirmez olmalı .
5. Kokpiti korunaklı ve emniyetli olmalı.
6. Tekne boyunca cankurtaran-tutunma halatları bulunmalı .
7. En az 125° lik yana yatma durumundan kendini rahatlıkla kurtarabilmeli. Zor da olsa bu değerin 180° ye yaklaştırılabilmesi tercih edilmeli.
8. ( 8 yok valla metinde
, 7 den 9 a atlamış )
9. Su geçirmez özellikli ve teknenin devrilmesi durumunda doğrultma işlemine yardımcı olacak parçaları ve bunlara bağlı , kullanılmaya her an hazır halatları olan bir direği olmalı.
10. Teknenin tuvaletinde dik oturmaya yetecek kadar iç yüksekliği olmalı.
11. Yelken seyri için 3 veya en fazla 4 denizciye ihtiyaç duymalı.
12. Muhtemel sorunlardan kaçabilecek kadar hızlı olmalı.
13. Kapalı alanda kalma korkusunu (klostrofobi) engellemek için açık yaşam alanlarına da sahip olmalı.
14. Tüm denizcilere yeterli genişlikte yataklar sunabilmeli (en az 190cm boyunda).
15. Bir fırtınada dağılıp ortalığı mahfetmeyecek kaliteli bir tuvalet ve pis sus sistemine sahip olmalı.
16. Tuzlusu- tatlı su ayrıştırıcısına sahip olmalı.
17. Single Side Band, Telsizi olmalı.
18. ORC tarafından belirtilen, Sınıf 1 e ait bir yarış teknesinde olması gereken herşey.
Bir tahlisiye filikası gerçekten de teknede olmasını isteyebileceğimiz birşey ama 7.5m lik bir teknede bulundurmak zor olabilir.
Bu kadar şeyi bu boydaki tekneye makul şekilde yerleştirmek için çok çalışmam gerektiğinin farkındayım. Ama ben denemeye hazırım
5. Bölüm Çeviri Erkal Özsoy
SCA: Sizce büyük yelkenlilerin, küçüklere göre doğuştan gelen bir denge yetenekleri mi var?
DIX: Bence büyük yelkenliler, küçüklere nazaran 3 yönden daha avantajlı. Bunlar: Alabora olmaya karşı dayanıklılıkları, arttırılmış görüş yetenekleri ve yüksek hızla gelen artılar.
Büyük ebatlar tekneye arttırılmış bir atalet verir. Yani onu devirecek dalganın daha çok enerjiye sahip olması gerekir.
20 ft'lik (~6.6 m) bir yatın hemen tüm okyanus geçişlerinde, en az bir kere devrilmesi ya da direğini suya yatırması beklenir.
40 ft'lik (~13.2 m) bir tekne ise, dönüşleri sırasında devrilme ve birkaç kez yan yatma tehlikesi geçirebilir.
100 ft 'lik (~30.5 m) ise, garip bir şekilde bunların hiçbirini yaşamaz. Büyük cüssesi ile, gemiler ve diğer deniz taşıtları için hafife alınmayacak bir rakip teşkil eder.Bu aynı zamanda, her türlü hava koşulunda çıplak gözle ve radarla görülmesini kolaylaştırır. Esasında bu, büyük yatların çarpılarak kazaya uğrama ihtimalini de azaltır.
Hıza bağlı artılar ise, deniz yolculukları için gerekli malzemenin taşınması ve hava sistemlerinde yelken basabilme kolaylığıdır. Aslında, tekne boyutları ufaldıkça, hıza bağlı olarak aynı mesafeyi alma süresi uzayacağı için taşıması gereken erzak da artacaktır. Büyük teknelerin fazla yük taşıma kapasiteleri olmakla beraber, eğer mürettebat sayısı az tutulabilirse buna ihtiyaçları da kalmayacaktır. Ayrıca yavaş tekneler, hava sistemlerinden sakınmak için daha az şansa sahiptirler. Diğer taraftan büyük tekneler faydalı sistemlerin içine girmek için ya da zararlı sistemlerden kaçmak için hızlarını kullanabilirler. Bu da demektir ki, ufak tekneler sakin bir havada rüzgarsız kalırsa kısa sürede erzak ve suyunu tüketeceği için çok daha fazla rezerv bulundurmalıdır.
Ufak tekneler, yaklaşım sistemlerinin rotasından çıkamadıkları için zorlu havalarla daha çok mücadele vermek durumunda kalacaktır. Tabii uzun yolculuklarda bu fırtınaların sayısı da fazla olacaktır. Sonuç olarak, personel sayısı az olan ufak bir tekneyi yönetmek daha kolaydır. Ben en çok 30-40 ft'lik (~9-12 m), az personelli teknelerle yelken yapmaktan hoşlanırım. Bu boyut uzun yolculuklara dayanıklılığıyla birlikte, kendi başıma idare edebileceğim kadar da rahat olması açısından en uygunudur.
Küçük bir tekne, daha az rüzgar ve dalga yüküne maruz kalır. Tekneye ve teçhizata gelen yükler de, ablalarına nazaran çok az olduğu için, işler kötüye giderse toparlamak çok daha kolay olur.